-
1 konmak
I - ar -e1) сади́ться (о самолёте, птице, пыли и т. п.)kelebek çiçeğin üzerine kondu — ба́бочка се́ла на цвето́к
masaya toz konmuş — на столе́ осе́ла пыль
2) остана́вливаться [на ночле́г]; располага́ться ( на некоторое время)yürükler yazın bu dağa konarlar — юрю́ки-коче́вники ле́том располага́ются на э́той горе́
3) разг. получа́ть без труда́hazıra konmak — прийти́ на всё гото́вое
mirasa konmak — получи́ть в насле́дство
II - ur -e безл. от koymakservete konmak — а) легко́ завладе́ть бога́тством; б) получи́ть бога́тство
yemeğe tuz konur — в ку́шанье кладу́т соль
yemek tabakları oraya konmaz — таре́лки туда́ ста́вить нельзя́
-
2 miras
насле́дие (с) насле́дство (с)* * *насле́дствоmiras hukuku — насле́дственное пра́во
mirastan ıskat — лише́ние насле́дства
mirasa konmak — получи́ть в насле́дство, насле́довать
miras yemek — а) унасле́довать; б) промота́ть насле́дство
См. также в других словарях:
mirasa konmak — bir kimseye önemlice bir kalıt kalmak Bizimkiler okkalı bir mirasa konmuşlar da o hergelenin hakkını mı yemişler ne? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
xumarulanmak — mirasa konmak; dostunun veya başkasının malından kendine azık edin mek, II I, 205 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TEVARÜS — Mirasa konmak, birisine diğerinden irsen geçmek. Miras yemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
miras — is., huk., Ar. mīrāṣ 1) Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke 2) mec. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik 3) mec. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey Konukseverlik bize… … Çağatay Osmanlı Sözlük